DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ MÜESSESESİ
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarını takiben gerçekleştirilen sanayi hamleleri esnasında; Karabük fabrikalarının kuruluşu demir cevheri ithali üzerinde planlanmış olup Divriği’de demir madeninin bulunuşu ülke çapında heyecanlı bir sevinç yaratmıştır.
1935–1936 yıllarında Divriği’nin Vazıldan Bucağı çevresinde Maden Tetkik Arama Enstitüsü jeologlarının yapmış olduğu araştırmalar sırasında demir cevheri yataklarının görülmesi ile bu bölgede demirin varlığı anlaşılmıştır. Bir yıl sonra Sivas-Erzurum demiryolu güzergâhının tespit etütleri yapılırken yapılırken kuvvetli manyetik alana girilmiş, bugün çalışmakta olan A Kafa, B kafa ve C plaseri gibi ana üretim sahaları bulunmuştur.
Demir cevheri yataklarının ortaya çıkmasından sonra 19.Mayıs.1938 tarihinde Etibank Genel Müdürlüğüne bağlanmış, 23.Mayıs.1940 tarihinde de sınırlı sorumlu “ Demir Madenleri İşletmesi” adı altında devir ve ferağ olunmuştur.
Önceleri Divriği ilçe merkezinde çalışmalara başlayan işletme, kısa bir süre sonra Kayacık köyü önünden akan Çaltı çayı ile Hornovil çayı kavşağının güneyinde bulunan küçük bir alana yerleşmiş, burada demiryolları müteahhitlerine ait bina ve tesislerden yararlanılarak 3 yıl bu kısımda çalıştıktan sonra, 1940–1941 yıllarında gelişmeye daha elverişli bulunan Cürek’e taşınmış, gelişmeye ve sosyal imkânlara sahip olan Cürek sitesinin kuruluşu başlamıştır.
Uzun bir süre Etibank Genel Müdürlüğü bünyesinde kalan Divriği Madenleri İşletmesi 21 Haziran 1955 tarihinde Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesine alınarak “Divriği Madenleri Müessesesi” adını almıştır.
Divriği Madenleri rezervi yapılan tespitlere göre 100-150 milyon ton olarak tahmin edilmiştir.
Divriği demir madenleri genel manada tek tip yataktan oluşmuş, büyüklüğü ve zenginliği bakımından dünyada önemli cevher yatakları arasında yer almaktadır.
Divriği madenlerinde önemli ve büyük üç maden yatağı bulunmaktadır. Bunlar:
A kafa, B kafa ve C plaserleridir. Divriği madenlerinde hematit ve manyetit cevher üretimi yapılmaktadır.
Divriği’den çıkarılan cevherde % 60–65, Cürek’ten çıkarılan cevherde ise % 62–67 oranında yüksek değerli demir yüzdesi vardır.
Kuruluşunun ilk yıllarında 100 bin ton olan cevher üretimi yıllar itibarıyla artarak 1990 lı yıllarda 2,5 milyon tona ulaşmıştır.
Divriği Madenleri kuruluşundan 1993 yılı sonuna kadar üretimi 50 milyon tondur.
DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ KURULUŞ BİLGİLERİ
Ticaret Unvanı : Mahdut Mesuliyetli Eti Bank Divriği Demir Madenleri İşletmesi
İdare merkezi : Divriği
Sermayesi : 300.000.- tl
Tesis tarihi : 25-12-1939
İştigal mevzuu : Demir cevheri istihraç ve satışı
İdare Meclisince verilen kararın tarihi: 28-12-1939
“ “ “ “ nosu : 86
İktisat Vekaletinin tasdik tarihi : 30-12-1939
BASIN HABERLERİ
1 – KASIM -1937
ATATÜRK’ÜN SÖYLEMİ
Atatürk 1-11-1937 tarihli Kamutayı açış konuşmasında:
Maden Tetkik ve Arama Dairesinin Divriki sahasında bulduğu ve cevher nispeti itibariyle ehemmiyetli olan demir madeninin süratle işletilmesine geçilmeli ve Karabük demir-çelik sanayimiz ihtiyaç planı dışındaki kısmının ihracatına başlanılmalıdır.
Sivas’tan sonra; Şarka doğru uzayıp gitmekte olan hattın da ilk menzili, Divrik’e varmıştır. Bu kol önümüzdeki yıl, Erzincan’a ulaşmış bulunacaktır.
AYIN TARİHİ 1937 HAZİRAN
EKONOMİ BAKANI CELAL BAYAR’IN M.T.A. ENSTİTÜSÜNÜN FAALİYETİ HAKKINDA BEYANATI
Kendilerine vaki ricamız üzerine Ekonomi Bakanı Celal Bayar M.T.A. Enstitüsünün son günlerde gazetelerimizde ve efkarı umumiyetle alakalı akisler bırakan demir araştırma neticeleri etrafında Anadolu Ajansına aşağıdaki beyanatta bulunmuşlardır:
Bütçe müzakereleri sırasında Kamutayda maden arama vaziyetimiz hakkında umumi malumat arz etmiştim.Bu arada demir madenleri itibari ile de malumat vardı.Aradan çok zaman geçmedi ve fakat bir sistem dahilinde ilerlemekte olan mesai,demir madeni itibari ile bugün kendisinden tekrar bahsettirecek safhalardan birine girdi.Türk basınındaki yazılardan bana vaki müracaatlardan anlıyorum ki büyük milletimiz maden politikasına,çok şuurlu bir alaka gösteriyor.Bu itibarla memnuniyetle istediğiniz malumatı veriyorum.
Demirin hususi ehemmiyetinden bahse lüzum yoktur sanırım. Bu madenin ve demir sanayinin ehemmiyetini, hakiki sanayileşme, milli korunma ve kurulma bakımından büyük kıymetini, büyük Başvekil İsmet İnönü’nün, Karabük’te temel atış merasiminde irat buyurdukları nutukta, en beliğ şekilde ifade edilmiş görüyoruz.
Bu itibarla ve kurma mesaisi içinde olduğumuz, kendi fabrikamıza, kendi topraklarımızdan kâfi iptidai madde bulmak zarureti ile demir araştırmalarımıza hususi bir ehemmiyet vermiş bulunuyoruz.
Şimdi bahsedeceğim, Divriği’de demir madeni, bu mülahazalarla Hekimhan-Çetinkaya-Divriği güzergâhı üzerinde bir seneyi mütecaviz zamandır, tarama suretiyle yapılmakta olan sistematik mesainin neticesidir. Bütçe müzakeresi esnasındaki izahatımda da anlaşılmış olacağı üzere, memleketimizde demir ve tezahürü olan sahalar yok değildir. Fakat demirde işletme bakımından zaruri iki eleman şudur: Cevherin miktarı ve cinsi, ikincisi ihraç ve sevk bakımından vaziyeti. Bulduğumuz yeni maden bu bakımdan matlup şeraiti haizdir. Cevherin bugünden görülebilen kısmı 400 metre uzunluğunda 200 metre genişliğinde, 100 metre irtifaında, mahrut halinde bir dağ zirvesidir. Cevher siyanit taşları ile kristalin kalker tabakasının temas hattında bulunuyor. Mahruti şeklindeki bu ana kütleye muvazi cevher kafaları ve yine bu kütleden ayrılmış damar halinde demir cevherleri de şimdiden görülmektedir. Cevher magnetit denilen mıknatısi cinsdendir.İhtiva ettiği demir cevheri nisbeti yüzde 60-65 dir.Bu cevherde meşhur madenlerden İsveç’in Kirunivara ve Sovyetler Birliğinin magnitogorak taki en büyük metalürji tesisatında mesnet teşkil eden Ural’ın Mıknatisdağ adındaki maden yataklarından çıkarılan cevherlerin cins ve ayarındadır.
Serveti jeologlarımızın verdikleri ilk hesaplara göre,10 milyon ton tahmin olunmaktadır. Vaziyetine gelince,maden sahası yeni yapılmakta olan demir yoluna iki kilometre mesafededir.Teşekkül bir havai hatla madenin doğrudan doğruya vagonlara nakline de müsaittir.Karabük’te demir ve çelik fabrikalarımızın inşaatı ilerlemekte olduğu bir sırada bu vaziyet ve şeraitle keşfedilmiş bir maden servetinin ehemmiyeti izaha muhtaç bir şey değildir.Bu keşfin gerek aynı mıntıkada gerek Türkiye’nin diğer müsait dağlarında mümasil taharrilerimize hateme vermek değil bilakis bunları daha ziyade teşvik edecek bir hadise teşkil ettiğini de izaha lüzum görmem
Divriği sahasında tetkikatımız devam ediyor.Yukarıda bahsettiklerim,bir kabuk halinde satıhta görülenlere aitti.Şimdi derinliklerini arıyoruz,bu aramalar da müsbet netice verirse yalnız bu madene istinaden bile Türkiye dünyanın en zengin ve en kıymetli demir madenlerinden birine maliktir,demek kabil olacaktır.Böyle bir vaziyet halinde,demir,çelik sanayi planımıza da büsbütün başka bir ehemmiyet ve vüsat vermek icap edeceği tabiidir.
Mamafih şimdiden mevcut ve ehemmiyeti meşhut maden kısmının işletilmeye başlanılması, bu tetkikatın sonunu bekleyecek değildir.
M.T. A. tarafından tetkikat bitirilmiş madenler ile devlete ait madenlerin rasyonel işletilmesi ve ağır sanayinin tesis ve idaresi vazifesi verilmiş olan Etibank faaliyete geçmek üzeredir.
SON POSTA 9-10-1937
DİVRİĞİ TRENDEN SONRA ELEKTRİĞEDE KAVUŞUYOR
Divriği’ye ilk tren halkın coşkun tezahüratı arasında girmiştir.Hattın açılış töreni 2 kasımda yapılacak ve hat bundan sonra işleyecektir.Kasabanın trene kavuşması dolayısıyla belediye Sivas’tan gelen heyete ve ameleye büyük bir ziyafet vermiş ve kurbanlar kesmiştir.
Sivas-Erzurum yolunda bütün kısımlarda inşaat hızla ilerlemektedir.
Tren Divriği için en mühim inkişaf amili olacaktır.Divriği yamaçlarında sıralanan büyük ve zengin demir damarlarının bulunduğu Demirdağın üzerinde yapılan maden araştırması çok iyi neticeler vermiştir.Bulunan madenin önümüzdeki yıllarda işletileceği umulmaktadır.Bu maden Sivas-Erzurum hattına bir saat mesafededir.
Divriği’nin yetiştirdiği şöhretlerden müteahhit Abdurrahman Naci’nin ağabeyisi müteahhit Nuri Demirağ’ın kasaba orta kültür ihtiyacını karşılamak üzere istasyon civarında yaptırıp bütün ders levazımını tedarik ettikten sonra Kültür Bakanlığına hediye ettiği okulda talebe kayıt ve kabul muamelesine başlanmıştır.Hattın resmi küşadı ile beraber okulun da açılma töreni yapılacak ve tedrisata başlanacaktır.
Nuri Demirağ’ın memlekete en büyük hizmetlerinden birisi de Divriği’de kurdurmak istediği büyük tayyare fabrikasıdır.Fabrikanın yerini tespit etmek üzere yapılan araştırma sonunda kasabaya bir saat mesafede bulunan bir yer seçilmiş ve gelecek yıl içersinde inşaata başlanılmasına karar verilmiştir.
Kasabanın bugün en mühim ihtiyaçlarından birisi elektrik işidir.Belediye bütçesi kasaba ışık ihtiyacını önlemeye kifayet edemediğinden müteahhit Nuri Demirağ bu mühim işi de düşünmüş ve istasyon yakınında bir değirmen satın alınarak bunun suyu ile büyük bir baraj yapmak ve bu barajdan istihsal edilecek elektrikle kasabayı aydınlatmak kararını vermiştir.
TAN GAZETESİ 8-11-1937
TREN DİVRİK’TE
Yeni Divrik İstasyonu şu günlerde büyük merasimle açılıyor.
Sivas-Erzurum demiryolu inşaatı,Divriği’ye vardığı için istasyonun açılış merasimi Nafıa Vekilimiz Ali Çetinkaya tarafından şu günlerde yapılacaktır.Bu mesut hadise,Divriği’nin çehresini baştanbaşa değiştirecek kalkınmasına yeni bir hız verecektir.Bu bakımdan bütün Divrik’liler sevinç içindedir.
Divrik-Kangal arasında inşasına başlanan muntazam şose,demiryolunun ikmali üzerine yarıda kalmıştır.Fakat Arapkir’le irtibatı kolaylaştırması bakımından bu yola ayrı bir ihtiyaç vardır.Kasabamızı Sivas’a bağlıyan şose de yağmur ve sellerin tesiriyle her yıl biraz daha harap olduğundan nakliyat güçleşmeye başlamıştır.
Divriği’nin yeni imar planı hazırlanmak üzeredir.Bu işe ait masraf Nuri Demirağ tarafından ödenmektedir.
Kasaba civarındaki mühim demir madeninin işletilmesi için en kısa zamanda faaliyete geçileceği anlaşılıyor.Bu mühim servet kaynağından istifade edilmesi Divriği’yi de refaha kavuşturacaktır.
Son zamanlarda bahçe ve meyveciliğe fazla ehemmiyet verilmektedir.Yanlız bu sene yağmur yağmadığı için hayvanların yiyecek ihtiyaçları kafi derecede yetişmemiştir.
Divriği’nin mühim ihtiyaçlarından biri de sudur.Civardaki membalardan toprak borularla temin edilen su,yetişmediği gibi,sıhhi şartlara da tamamıyla uygun değildir.
Kaza dahilinde iki mektep vardır.Bunlarda 700 kadar talebe okumaktadır.Hariçte tahsillerine devam eden Divrikli gençlerin sayısı 1000 den fazladır.Nuri Demirağ tarafından yaptırılan ve bu sene açılan orta mektebe yalnız Divriği’nin içinden 120 kadar talebe yazılmıştır.Bu seneye mahsus olmak üzere orta mektebin kız ve erkek talebelerine bir örnek elbise,ayakkabı ve kasket verilecektir.Mektepte ayrıca pansiyon teşkilatı yapılması da düşünülmektedir.
AYIN TARİHİ 12 –ARALIK -1938
Divriği’den bildiriliyor:
Erzincan istasyonunun açılma töreninde hazır bulunan davetlileri hamil birinci tren bu sabah dörtte,ikincisi beşte,Nafıa Vekili ile misafirlerini hamil tren de altıda hareket ettiler.Her istasyonda halkın fevkalade tezahüratı devam etmektedir.Divrik’te bütün halk mektepliler,izciler istasyonda vekillerimizi karşılamışlar ve büyük tezahürat yapmışlardır.
Trenimiz bu gece Sivas’a yarın akşam Ankara’ya muvasalat edecektir,
Milli Müdafaa Vekili Kazım Özalp burada bulunan demir madenini gezmiştir.
SON POSTA 17.4.1940
DİVRİKTE YENİDEN BİRÇOK ZENGİN MADENLER BULUNDU
Nuri Demirağ maden işleri teşkilatı tarafından yapılan araştırma neticesinde bulunan krom,amyant,bakır,simli kurşun ve mika madenlerinden krom ve amyant madenlerinin ruhsatnameleri alındığından bu madenler sahasında şimdiden maden işleri umumi vekili maden mühendisi Hayri Ögelman tarafından faaliyete geçilmiştir.
Divriği’nin iki kıymetli evladı olan Nuri Demirağ ve Sivas mebusu Abdurrahman Naci Demirağ kasabanın her türlü kalkınma hareketlerine ellerinden gelen en büyük yardımları sarfetmektedirler.Kasabanın yıllardan beri büyük bir ihtiyacı olan su işi de değerli mebusumuzun 200.000 lira sar file halledilmiştir.Kasabaya 35 kilometre mesafeden getirttiği su büyük bir ihtiyacı önlemiştir.
İki yıldan beri üzerinde büyük bir itina ile hazırlanan ve Nuri Demirağ tarafından yaptırılan Divrik imar planı belediye meclisince kabul edilmiş ve tasdik edilmek üzere vekalete gönderilmiştir.Planın tasdikini müteakip bir taraftan belediye imar işlerine başlayacağı gibi diğer taraftan Nuri Demirağ da kendi heyeti fenniyesile kasabanın imar işlerine hız verecektir.
SON POSTA 19.12. 1939
MİLLİ ŞEFİN ERZURUM SEYAHATİNDEN İNTİBALAR
İsmet İnönü seyahatinin 16.12 . 1939 tarihinde divrik’e uğramış ve demir madenini gezmiştir.
AYIN TARİHİ 16 ARALIK 1939
Divrik’ten bildiriliyor :
Reisicumhur İsmet İnönü saat 13 ü çeyrek geçe Divriği’ye muvasalat etmişler ve büyük sevinç ve samimi tezahüratla karşılanmışlardır.
Milli Şefimiz, Divrik istasyonunda çıkan demir cevherinin istasyonda vagonlara yükletilmesine dair etraflı malumat aldıktan sonra trenlerine binerek yirmi dakika ötede bulunan Cürek istasyonuna varmışlar ve oradan otomobilleri ile istasyondan 750 metre yükseklikteki Demirtepe ocağına gitmişlerdir.
Demirtepede demir madeninin ne suretle topraktan çıkarıldığı ve Cürek istasyonuna nasıl taşındığı, madenin ve işletilmesinin yakın zamandaki seyri inkişafı, yapılmakta olan 250 kişilik lokantalı amele evi hakkında kendilerine verilen izahatı dinlemişler ve bir çok sualler sorarak memleketimizin sahai inkişafında büyük rol oynayacak olan bu kıymetli demir madeni ile yakından alakadar olmuşlardır.
Reisicumhur Demirtepe civarındaki işletme sahasında bir müddet yayan gezdikten sonra Cürek istasyonuna avdet etmişler ve orada yapılmakta olan 100 kişilik lokantanın amele evi ve memur evleri, mektep, hastane hakkında malumat almışlardır.
Milli Şefimiz, saat 15.30 da Sivas’a doğru yollarına devam ederek saat 21 de Sivas’a muvasalat buyurmuşlardır.
AYIN TARİHİ 26 NİSAN 1940
Divrik’ten bildiriliyor:
Başvekil Doktor Refik Saydam, refakatindeki zevat ile beraber bugün saat 19 da Divriği’ye gelmişler ve istasyonda hükümet erkanı ve halk tarafından hararetle karşılanmışlardır.
Başvekilimiz geceyi burada geçirecekler, yarın demir madeninde tetkikler yaptıktan sonra Malatya istikametinde hareket edeceklerdir.
Zevatla beraber bu sabah erkenden demir madenine gitmişlerdir.
Başvekil maden mıntıkasındaki tesisatı, yapılmakta olan inşaatı ve amele binalarını tetkik ettikten sonra saat 10 da Malatya’ya hareket etmişlerdir.
CUMHURİYET 27 NİSAN 1940
BAŞVEKİLİMİZ BU GÜN DİVRİK DEMİR MADENLERİNİ GEZECEK
Başvekil Dr. Refik Saydam bugün saat 12 de Sivas istasyonuna gelmiş ve 12.35 geçe seyahatlerine devam etmek üzere şehrimizden ayrılmışlardır.
Başvekil Dr. Refik Saydam, refakatindeki zevat ile beraber bugün saat 19 da Divrik’e gelmişler ve istasyonda hükümet erkanı ve halk tarafından hararetle karşılanmışlardır.
Başvekilimiz geceyi burada geçirecekler, yarın demir madeninde tetkikler yaptıktan sonra Malatya istikametine hareket edeceklerdir.
Başvekil refakatindeki zevatla beraber bu sabah erkenden demir madenine gitmişlerdir.
Başvekil maden mıntıkasındaki tesisatı, yapılmakta olan inşaatı ve amele binalarını tetkik ettikten sonra saat 10 da Malatya’ya hareket etmişlerdir.
ETİ BANK DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ
ŞEREF SAYFALARI
MİLLİ SAVUNMA BAKANI KAZIM ÖZALP
VE BERABERİNDEKİ HEYETİN MÜESSESEMİZİ ZİYARETİ
12–12–1938 Pazartesi günü Divrik işletmesi maden merkezini ziyaret ettik. Memleketimizin büyük bir servetinin asırlardan beri faidesiz olarak buralarda nasıl kalmış olduğunu gördük. Cumhuriyetin feyizli kudreti sayesinde memleket bugün bu servetten istifadeye başlamıştır. Bununla ne kadar iftihar edilse yeridir. Çok değerli mühendislerimizin gayret ve fedakârlıklarını, vukuf ve ehliyetlerini takdir ederek muvaffakiyet dileriz. Burada çalışanların hepsi bilmelidirler ki memlekete en büyük hizmeti yapan hürmete değer vatandaşlardır. Kudretleri, kuvvetleri demir gibi olsun.
Kazım Özalp, Orgeneral Ali Sait Aktay, Korgeneral Nihat Tanınmış, Tümgeneral Rıza Artunkal
İsmet İnönü
Demir dağını gördüm memnun oldum.
16.12.1939
Demir dağını gezdik, gördük, radikal çalışmalara başlanmıştır.
Çalışanların bilgili faaliyetinden memnun olduk.
27.4.1940 Dr. Refik Saydam-Hüsnü Çakır
6/2.Teşrin/940
Divrik Demir madenlerini dolaştım. Türkiye’nin göbeğinde asri tesisatla işleyen bu demir madeni vatanımızın iktisadi olduğu kadar askeri kuvvetlerini takviye etmekte ve Cumhuriyet hükümetimizin esaslarını tersin eylemektedir.Bu işlerde çalışan Türk mühendislerine şükranlarımı sunar büyük muvaffakiyetler dilerim.
Mareşal Fevzi Çakmak,Kazım Orbay
1939 YILI
ETİBANK 1939 YILI KOMİSYON RAPORU
DİVRİĞİ DEMİR İŞLETMESİ
Geçen seneki raporumuzda, kati tesisat safhasına geçmeden yapılması icap eden etütlerin ikmali lazım geldiğini arz etmiştik. 1939 senesinde M.T.A. Enstitüsünce yapılmasına devam edilen istikşaflarla Divriği’de büyük demir rezervleri bulunduğu teeyyüt etmiştir. Buna istinaden madende yapılacak yeni tesisat için muhtelif proje ve avan projelerin hazırlanmasına devam edilmiştir. Vaziyeti hazıra dolayısıyla dünya şartlarının müsaadesi nispetinde tesisatın kurulmasına çalışılmakla beraber, madenimiz istihtalatını, mevcut vesaitimizle, Karabük Demir ve Çelik Fabrikamızın ihtiyacına ve demir yolları taşıma müsaadesine tekabül edecek surette ayarlamış bulunmaktayız.
1939 senesi zarfındaki 231 bin ton istihsalden 143 bin tonu Karabük fabrikalarına sevk edilmiştir. Kat’ı tesisattan sonra kıymetlerini kaybedecek bu günkü muvakkat tesisata ehemmiyetli amotisman ayırmak mecburiyetine rağmen işletmemiz 1939 senesini 69.169 lira karla kapatmış bulunmaktadır.
DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ İŞLETMESİ
Karabük demir ve çelik fabrikası ihtiyaçlarının icap ettirdiği müstaceliyet dolayısıyla M.T.A. tetkikleri bitmeden el konarak işletmeye açılması mecburiyeti hasıl olmuş ve 1939 da teşebbüs halinde idare edilmiştir.
Bu işletmenin faaliyetine ait bazı rakamları arzda fayda gördük.
Sermaye : 50.000 lira
Ana teşekkülden ihtiyaçlar için faizle alınan: 514.000 lira
1939 yılı istihsal atı : 231.000 ton
Sevkıyat : 143.000 ton
Stok : 139.000 ton
İşletme maliyeti ton başına : 83 kuruş
Satış fiyatı : ton başına : 5.30 lira
Amortisman % 44
Elde ettiği kar ton başına : 1.64 lira
Umumi kar yekunu : 64.169 liradır.
Umumi murakabe heyeti raporu idare ve muhasebe ve iş bakımından bu işletmenin muhtelif noksanlarını tespit ederken amele puantaj defterleri ile tediye bordroları arasında mutabakat bulunmadığı tespiti üzerine müdürün umumi verdiği cevapta bunların bir an evvel ıslahı bakımından prensip itibariyle tamamen mutabık olduğu teyit edilmiştir.
Bu madenin Karabük tesisatı ile olan alakasına ve Karabük tesisatının 2805 sayılı kanun hükümlerine nazaran Etibank’ın iştigal mevzularına girmekte olmasına göre normal ve müsait şeriat husulünde bu cihetin de derpiş edilmesi şayanı temenni bulunmuştur.
Diğer bir temenni de şudur:
Divriği’de istihsal edilmekte olan madenler derinliğe inildikçe kükürtlü olarak çıkmaya başlamıştır. Bu cihet Karabük işletmesince de malum olduğundan orada bir kükürtten tecrit tesisatı yapılacaktı.Bankaca verilen izahata göre bu tesisatın bir an evvel kurulması zamanı gelmiştir.
Stokun hakiki maliyetinden noksan fiyatla devalüe etmek suretiyle 1940 senesine intikal ettirilmiş bulunan 180.568 lira karın 1939 devresine idhali suretiyle teşekkül bilanço ve kar zarar hesaplarının tashihi gerekir.
ETİBANKIN 1940 YILI HESAPLARINI TETKİK EDEN KOMİSYON RAPORU
DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ
Divriği demir madenleri 1939 da teşebbüs halinde idare edilmekte iken 1940 yılında müessese haline kalbe dilmiştir.
Bu işletme ile ilgili Umumi Heyetçe bilinmesinde fayda mülahaza edilen rakamlar şunlardır:
- 1940
Sermaye 50.000 lira 300.000 lira
Amortismanlar 141.000 ; 193.000 ;
Faizli krediler 678.000 ; 1.139.000 ;
Etibanka ödanan faiz ve kom. 33.000 ; 61.260
İstihsal 231.000 ton 134.000 ton
Sevkiyat 143.000 ton 87.000 ton
Stok devri 139.000 ton 188.000 ton
Ticari maliyet – 4.30 lira
Satış fiatı ton başına 5.30 lira 5.40 lira
Satış hasılatı – 469.000 lira
Satış karı 244.000 lira –
Satış zararı – 16.000 lira
Karabük demir ve çelik fabrikalarının inşası dolayı sile 17 mayıs 1938 tarihinde müstacelen işletmeye açıldığı malum olan bu maden yatağının izabe fırınlarının bulunduğu Karabük’e mesafesi bin kilometre olmakla beraber % 65-70 derecelerinde cevheri ihtiva etmesi ve zenginliği dolayısıyla büyük bir milli serveti temsil etmektedir.
Sondajlarla tespit edilen rezerv 35 milyon ton civarındadır.Demir derinliğe doğru gittikçe kükürt miktarı artmaktadır.
Karabük’te yapılması icap eden kükürtten tecrit tesisatı yapılıncaya kadar A kafasındaki istihsalin yavaşlatılması, C kafası ile demiryolu arasında bir makas atılarak istihsalin C kafasından yapılması uygundur.
Cevher stoklarının tartı usulü ile daha hassas davranılması teklif edilmiştir.
Mevcut stoklar bitinceye kadar işletmenin durdurulması muvafıktır.
1941 YILI
BAŞVEKÂLET
UMUMİ MURAKABE HEYETİ
ETİBANK DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ İŞLETMESİ
1941 YILI
UMUMİ MURAKABE HEYETİ RAPORU
1938 senesinde işlemeye başlamış olan Divriği Demir Madenleri 1941 senesinde de, önceki senelerde olduğu gibi, Karabük Fabrikasının ihtiyacını karşılama faaliyetine devam etmiştir. İşletme 1941 de 49.000 ton istihsal yapmış ve 1940 senesinden stok fazlasıyla beraber devraldığı stoklarla 1941 senesinde sevke hazır 249.000 tondan Devlet Demiryollarının taşıyabildiği 65.000 ton Karabük’e, 60 ton Kırıkkale’ye sevk etmiş olup 1942 senesine 183.000 ton stok devretmiştir.
Müessese sattığı cevherden 350.000 lira ve diğer müteferrik işlerden 11.000 lira olmak üzere toplam 361.000 liralık hâsılat elde etmiş olup buna mukabil istihsal, satış ve diğer masraflar için 450.000 lira ödemiş ve neticede 1941 senesini 89.000 lira zararla kapamıştır. Buna 1940 yılının zararı olan 16.000 lira ilavesiyle 1941 yılı bilânçosunda görünen zararı 104.000 lira olmuştur.
Bir ton demirin satış fiyatı 5.30 liradır.
Müessese ana teşekküle 1941 yılında 70.000 liralık faiz ödemiştir.
Senede 400.000 ton cevher istihsali üzerine tesisatını kurmuş olan ve kurmaya devam etmekte bulunan Müessese için 300.000 liralık sermaye kâfi gelmemektedir. Eti Banka sene sonunda 1.934.000 lira borçlu kalmıştır. Geçen seneki borç bakiyesi 1.139.000 liradır.
Müessesenin 1940 yılı aktifinde sabit ve dönen varlıklar toplamı 1.714.000 lira, 1941 yılı aktif toplamı ise 2.477.000 liradır.1940 yılı pasif varlıklarından sermaye 283.000 lira, amortisman toplamı 193.000 lira Eti Banka borç 1.140.000 lira, diğer borçlar toplamı 97.000 lira olup, 1941 yılı değerleri ise sermaye 195.000 lira, amortisman 250.000 lira, Eti Banka borç 1.934.000 lira, diğer borçlar 96.000 liradır.
İşletmenin 1938–1941 yılları arası çıkardığı ve sevk ettiği cevher miktarı şöyledir:
1938 yılı 76.500 ton üretim 21.000 ton sevk
1939 yılı 232.000 ton üretim 143.000 ton sevk
1940 yılı 134.000 ton üretim 87.000 ton sevk
1941 yılı 49.000 ton üretim 66.000 ton sevk edilmiştir.
Karabük fabrikalarının 1941 yılı ihtiyacı olan 150.000 ton cevherin sadece 66.000 tonu demiryollarınca taşınabilmiştir.
İşletme maliyetleri ise şöyledir:
Üretim maliyeti 0.85 tl/ton
Nakliye 1.40 tl/ton
Kırma 0.38 tl/ton
Yükleme 0.30 tl/ ton
Sermaye masrafları 0.80 tl/ton
Müşterek sermaye mas. 1.55 tl/ton
Muhtelif 0.36 tl/ton
Amortisman 0.40 tl/ton olmak üzere ton başına 6.08 liradır.
A kafasına ait nakliye tesisatı 1050 rakımına kadar yapılmış olan dört varagel ile bunları Cürek istasyonuna bağlayan dekovil hattından ibarettir.
C plaserinden istihsal edilecek cevherin Divriği’ye nakli yine kamyonlarla yapılmaktadır. İşletmede mevcut 9 çalışabilir kamyon cevher ve malzeme nakliyesinde kullanılmakta olup önümüzdeki sene kamyona ihtiyaç vardır.
1941 senesi içinde umumi projeye göre 1665 rakımından yukarıda bulunan madenin işletmesi için kaldırılması lüzum görülen arazinin dekupajına hazırlık olmak üzere üç adet basamak yolu kısmen hazırlanmıştır. Yapılan iş toplamı 1755 metre küp taş ve toprak hafriyatıdır.
C plaserindeki mevcut cevher miktarının tespiti, son zamanlarda Karabük’ün fazla kükürtlü bulunan A kafası cevherlerini istememesi üzerine, ehemmiyet kazanmıştır.
1941 yılında 45.000 ton el ile 23.000 ton konkasörle olmak üzere 69.000 ton cevher kırılmıştır.
Divriği işletmesinde işçi tedarikinin zorluğu, konkasörlerin çalışması için gerekli malzemelerin tedarikinin güçlüğü nedeniyle kırma işleminin Karabük’te yapılmasının daha çok kolay ve ucuza mal olacağı mütalaa edilmektedir.
C plaserinde vardiyada adam başına 1940 yılında 1.8 kg 1941 yılında 2 kg. cevher üretilmiştir.
1940 senesinde 2,5 ton olan elle kırma randımanı 1941 senesinde 3 ton olmuştur.
1940 yılında cevher üretim maliyeti işçilik, malzeme ve muhtelif giderler toplamı 70 kr.olup 1941 yılında 84 kuruşa yükselmiştir.
1941 yılında yapılmakta olan işler adı altında görünen 922.000 liranın mühim bir kısmı binalar, tesisat, yollar ve saire gibi 1941 de inşaatı tamamen ikmal edilmiş hatta ağustos 1941 de kullanılmaya başlanmış olan gayri menkuller için 1940 dan beri yapılan sarfiyat bedelleridir.
İlk tesis masrafları olarak 7.600 lira, arama masrafları olarak 18.000 lira harcanmıştır.
Borçlu hesaplar faslında görünen depozitoların 8.669 lirası istimlâk bedellerine karşılık Ziraat Bankasına yatırılan paralardır.
1941 yılı kar ve zarar hesabının tetkikinde:
Satışlardan 64.200 lira
Müteferrik işlerden 11.400 lira kar etmiştir.
Satışlar için 64.377 lira masraf
Müteferrik işlerden 8.300 lira zarar etmiştir.
Müessese satıştan yaptığı karla satış masraflarını karşılayamamış neticede:
Cevher satışından zarar 105.19
Eti banka ödenen faiz 70.100.00
Eti banka ödenen masraf katkısı 21.049.00
Müteferrik işlerden elde edilen kar 3.134.00 lira olmak üzere 1941 yılını 88.120.00 lira zararla kapatmıştır.
Müessese idaresi 1941 senesi içinde muvakkaten bulunduğu eski siteden yeni kurulan siteye nakledilmiştir.
İKTİSADİ DEVLET TEŞEKKÜLLERİNİN
1941 YILI BİLÂNÇOLARINI TETKİK EDEN
UMUMİ HEYET ZAPTI
Umumi heyet: Maliye vekili Fuad Ağralı, İktisat vekili Sırrı Day, Ziraat vekili Şevket Raşit Hatipoğlu, Ticaret vekili Behçet Uz, Mazbata Muharriri Adnan Menderes’in katılımıyla ve Adliye, bütçe, iktisat, divanı muhasebat, maliye ve ziraat encümenlerinden üyeler, Sümerbank, Eti bank, Ziraat bankası, Toprak mahsulleri ofisi, Ziraat işletmeleri kurumu, Halk bankası, Belediyeler bankası, Türk ticaret bankası, İş bankası, Emlak ve eytam bankası idare meclisi ve umum müdürlerinin katılımlarıyla 16.11.1942 tarihinde başlayan toplantılarda 1941 yılı Devlet iktisadi işletmelerinin bilânço ve kar zarar hesaplarının tetkikleri yapılmıştır.
Divriği demir madenleri ile ilgili hesapların tetkiklerinde şu konular görüşülmüştür:
Komisyon raporu: Bu müessesenin 1941 faaliyetine ait tafsilattan bilhassa şu noktaları üzerinde durulmuştur. İş programındaki tahminler ve elde edilen neticeye göre 1941 yılında 150 bin ton cevher istihsali iş programına karşılık 49 bin ton elde edilmiş stoklarla birlikte 66 bin ton sevk edilmiştir.1941 senesi için Sümerbank ile bil muhabere Karabük fabrikalarının ihtiyacı olan 150 bin ton cevherin stoklarla idaresi mümkün olmuş olan vaziyetin ciddiyeti ve her iki tarafta her türlü ihtimalleri karşılayacak stoklar bulundurulması ehemmiyetle aşikârdır. İstihsalin azalması işçi ücretlerinin % 8 ila % 27, malzeme ücretlerinin % 55 artması maliyet üzerinde tesir etmiştir. Neticede bu müessese, Sümerbank cevher satışından ettiği zarar 105.19 lira ile Etibank’a ödediği faiz ve banka masrafları ile birlikte 88.120 lira zararla kapatmıştır. Umumi murakabe heyetinin temennisinde iş programının tanzimine bankanın cevabı: İş programının fiili vaziyetiyle kabili telif olmadığını iki üç senelik faaliyet göstermiştir. İşletmemiz bugünkü durum içinde işçi, gıda, malzeme ve nakliye politikası üzerinde hakim değildir. Komisyonumuzun mütalaası: Muayyen ve devamlı bir istihsal sağlanması üzerinde durulması lazım gelen bir keyfiyettir. İş programlarının tahakkuku işçi tedarikine bağlı bulunduğundan bu hususta Ergani’de olduğu gibi mahkûmların istihdamı yoluna gidilmesi vekâletten rica lazım gelmektedir.
Karabük fabrikasının 1942 senesi ihtiyacı Sümerbank ile bil müzakere 146 bin ton olarak tespit edilmiştir. Karabük’te tesisi lüzumlu bulunan kükürtten tecrit tesisatının henüz kurulamamış olduğuna göre, Adapazarı civarında tesadüf edildiği anlaşılan % 25–30 demirin Divriği demiri ile karıştırılarak kullanılmasının faydalı olacağında şüphe yoktur. Bu mesele ile M.T. A enstitüsü meşgul olmaktadır. A kafasında bulunan ve kükürt tenoru % 0.3 den aşağı olan stoklardan istifade edilmektedir. C kafasındaki kükürtsüz cevherden azami derecede istifade için buradan istasyona kadar bir hava hattı inşası projeleri ikmal edilmiştir.
İdare komitesi faaliyete geçirilmiştir.
Muvakkat ambarların ıslahına çalışılmaktadır.
Yeni ambarların yapılmasına teşebbüs edilmiştir.
Mubayaa işleri yoluna konulmuştur. Muhasebecinin salahiyetleri tespit olunacaktır.
Müessese sermayesinin tezyidi keyfiyeti bankamızca tetkik olunmaktadır.
Divriği’de ve C kafasında mesleki kurslar açılmıştır. Beden terbiyesi kanununun tatbiki için yaz tatili esnasında işletmece Divriği’ye ve C kafasına celbe dilen orta okul jimnastik muallimlerinden istifade olunmuştur.
Komisyon üyelerinden Feridun Fikri Düşünsel ( Bingöl ) konuşmasında: Divriği demir madenleri mevzuunda Eti bankın cevabında “ iş programının fiili vaziyetiyle kabili telif olmadığını iki üç senelik faaliyet göstermiştir. İşletmemiz bugünkü durun içinde işçi, gıda, malzeme ve nakliye politikası üzerinde hakim değildir.” Diyor. İş programını kim tanzim ediyor? Tanzim edilen program üzerinde fiili olarak işlenemiyorsa neden ertesi sene nazari itibara alınmıyor. Ben bu tarz ifadeyi yerinde bulmuyorum, zayıf görüyorum. İşin bu cihetlerini de esaslı olarak anlamakta fayda vardır.
Şinasi Devrin ( Zonguldak ) konuşmasında: Divriği madenlerinin yegane müşterisi şimdilik Karabük’tür. Karabük’ün senelik ihtiyacını tespit etmeli ve bu müesseseye bildirilmelidir ki, o da ne kadar istihsal edeceğini bilsin. Bizim tespit ettiğimize göre Sümerbank senelik ihtiyacını 150.000 ton olarak bildirmiştir. Fakat zannediyorum bunun ancak 76 bin tonunu naklettirebilmiş mütebakisini kendi stoklarıyla telafi etmiştir. Biz temennimizde diyoruz ki Karabük’ün ansızın durmasını önlemiş olmak için evvelce de tavsiye ettiğimiz veçhile gerek Karabük’ün gerek Divriği’nin daima kafi derecede stok bulundurulması lazımdır.
Faik Kurdoğlu ( Manisa ) konuşmasında: Divriği vaziyetine geçiyorum. Divriği arz ettiğim gibi Karabük’e demir yetiştirmek maksadıyla, hatta mevzuatın dışına çıkılarak işletilmeye başlanmış bir teşebbüs idi, sonra müessese kablolundu. İstihsal ettiği demiri, tek alıcısı olan Karabük’e satar. Karabük’ün kendi ihtiyacını kati rakam halinde tespit etmesi lazımdır. Fakat bazı müşküller bu rakamları karşılıklı olarak tespite imkân vermemiştir. Bundan dolayı Banka diyor ki, ben de bu yüzden istihsal programına hakim olamadım.
İktisat Vekili Sırrı Day konuşmasında: Mazbata muharriri arkadaşımız çok güzel izah ettiler. Kanuni imkân olmadığı için Ereğli’de olduğu gibi Garp linyitlerinde ve Divriği demir işletmesinde çalışanlara da ikramiye verilememiştir. Heyeti celileniz bunu nazarı itibara olarak bir tedbir düşünmesini rica ediyorum.
Reis Maliye Vekili Fuad Ağralı: Takriri reyinize arz ediyorum. Kabul edilmiştir.
Reis: Etibank’a ait olan iş bitmiş oluyor. Bu yoldaki komisyon raporunu bütün mülahazalarıyla ve heyeti umumiye sini yüksek tasvibinize arz ediyorum. Kabul edenler, etmeyenler… Kabul edilmiştir.
1942 YILI
BAŞVEKÂLET UMUMİ MURAKABE HEYETİ
ETİBANK
1942 YILI
UMUMİ MURAKABE HEYETİ RAPORU
Demir istihsali 1939 yılında 231.000 ton, 1940 yılında 134.000 ton,1941 yılında 49.000 ton, 1942yılında 19.000 ton olarak gerçekleşmiştir.
Divriği demir madenleri müessesesi Etibank İstanbul bürosu aracılığı ile 1941 yılında 188.000 lira, 1942 yılında ise 123.000 liralık mal mübaayasında bulunmuştur.
Divriği maden işletmesinde maliyetler ise: 1940 yılında 4.51 t.l, 1941 yılında 6.09 t.l, 1942 yılında ise 9.39 t.l olarak gerçekleşmiştir.
Satış rakamları ise :
1940 yılında 87.000 ton, 467.000 t.l.
1941 yılında 66.000 ton, 350.000 t.l
1942 yılında 93.000 ton 1.300.000 t.l olarak gerçekleşmiştir.
Divriği madenlerinin 1942 yılında gayri safi karı: 693.000 t.l
Karı ise : 454.000 t.l., net karı ise 374.000 lira olarak gerçekleşmiştir.
1941 senesinde zarar etmiş olan Divriği işletmesi 1942 de 454.000 lira kar temin etmiş bulunmaktadır.Evvelki senelerde ucuza mal edilmiş olan stoktan mühim bir miktarının 1942 senesinde tatbik olunan yüksek fiyat üzerinden satılması neticesinde elde edilen kar dolayısıyla müsait rantabilite husule gelmiştir.
Bir ton demir satış fiatı 1941 de 5.30 lira, 1942 de 14 liradır.
1942 senesi sonunda 250.833 lira Etibank’a borçludur.
1942 senesi işletme faaliyetleri neticeleri tablosu:
Satış hasılatı : 1.308.631.80
Satılan malların maliyeti: 524.339.27
Satış vergi ve resimleri 15.515.57
Satış masrafları 75.409.01
Yekun 615.263.85
Satış safi neticesi 693.367.95
Verilen faizler 114.270.64
Muhtelif zararlar 140.654.46
Yekun 254.925.10
Gayrisafi kar 438.442.85
Muhtelif karlar 15.618.67
İşletme karı 454.061.52
Müesseseye kalan kar 79.650.27
Etibank’a intikal eden kar 374.411.25 lira olarak gerçekleşmiştir.
1944 YILI
BAŞBAKANLIK
UMUMİ MURAKABE HEYETİ
ETİBANK
DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ İŞLETMESİ MÜESSESESİ
1944 YILI
UMUMİ MURAKABE HEYETİ RAPORU
Divriği Demir madenleri işletmesi, 1944 yılında çıkardığı cevherden 106.000 tonunu hazırlamış, stoklarıyla birlikte 136.000 tona varan cevherin 107.000 tonunu Karabük’e sevk etmiş, 1945 yılına 29.000 ton stok bırakmıştır.
İşletme bu yıl tamamlanan havai hattı ve konkasörle cevherin daha ucuza elde edilmesini sağlamıştır.
Müessese 1944 yılında: işçilerine 288.000 gündelik karşılığı 710.000 lira dağıtmış, ayrıca parasız 252.000 liralık yemek ve 60.000 liralık ekmek vermiştir. Memur ve müstahdemlere 199.000 lira, Devlet hazinesine vergi, harç bedeli olarak 201.000 lira yatırmıştır.
Müessese 1944 bilânçosunu 2.270 lira zararla kapatmıştır.
İşletmenin 1944 yılı kar ve zarar hesabını incelediğimizde:
Gayri safi satış karı: 394.910 lira
Masraf ve muhtelif giderler toplamı : 397.181 lira dır.
Kar ve zarar hesabının detaylı açıklamaları şunlardan ibarettir:
Ana teşekküle (Eti banka) ödenen faiz 206.943 lira olup bunun 25.944 lirası % 2 faizli, 180.996 lirası % 7.5 faizli ödemelerdir.
Ödenen nisbi resim, kazanç ve damga vergileri: 19.745 lira
Satış komisyonları 33.169 lira
Etibank masraflar hissesi 46.742 lira
Tahlil, numune ve sair satış masrafları 191 lira
İlk tesis amortismanı 2.000 lira
1943 temettü ikramiyesi 9.964 lira
C plaserindeki heyelan dolayısıyla durdurulan havai hattı ve konkasör inşaatından dolayı ödenen 76.499 lira
Sair giderler toplamı 1.924 liradır.
Satış karları demir cevheri ve demir oksit olarak 351.818 lira
Muhtelif karlar 43.061 lira olmak üzere toplam 394.910 liradır.
Satılan cevherin maliyet hesabı ise şöyledir:
1943 yılından devreden cevher stoku 517.990 lira
1944 yılında istihsal edilen cevher istihsal masrafları ilavesiyle 1.056.793 lira, 1944 yılına devreden stok tutarı 418.038 lira olup satılan cevher maliyeti 1.156.746 liradır.
Satılan 107.000 ton demir cevheri 14 liradan, 30 ton demir oksit cevheri ise 30 liradan olmak üzere 1.508.594 lira satış hâsılatı elde edilmiştir.
Kar yekûnu olan 394.910 liradan gider toplamı olan 397.181 lirayı çıkarırsak işletme 1944 yılını 2270 lira zararla kapatmıştır.
Murakabe heyeti Mart 1945 tarihinde Divriği’de tetkiklerde bulunmuşlardır.
Memur ve müstahdem adedi 1943 yılında 103 kişi, 1944 yılında ise 102 kişidir.
İşletmenin 1943 ve 1944 yılları bilanço değerleri şöyledir:
Bilanço aktifindeki sabit ve dönen kıymetler toplamı 1943 yılında 5.018.000 lira, 1944 yılında ise 7.812.000 liradır.
Bilânço pasifindeki 1943 değerleri ise ödenmiş sermaye 300.000 lira, Eti Bank kredileri 3.287.000 lira, diğer pasifler ise 1.431.000 liradır. 1944 değerleri ise ödenmiş sermaye 1.7000.000 lira, Eti Bank kredileri 4.764.000 lira olup diğer pasif değerler ise 1.3481.000 liradır.
1943 sonunda bütün kıymetlerin % 59.5 ini sabit kıymetler teşkil ederken 1944 de bu nispet % 64.3 e çıkmıştır.
1944 yılında yapılan inşaatın, aynı sene içinde artırılan sermayeden fazla olması nedeniyle sermaye kifayetsizliğinin devam edeceği görülmekte olup, 1944 yılında verilen 206.943 lira faizin 1945 yılında daha da artacağı anlaşılmaktadır. İnşaat faaliyeti mali imkanlar göz önünde tutularak ayarlanmalıdır.
İşletme 1944 yılında çıkardığı cevherin üretim, taşıma, kırma ve yükleme giderleri olarak 590.000 lira teknik masraflar etmesine karşılık tamir, amortisman, satış masrafları, nisbi resim vergisi, umumi masraflar olarak 454.000 lira, faiz gideri olarak 206.000 lira, satış komisyonu olarak ta 33.000 lira olmak üzere 695.000 lira harcamıştır.Toplam masraf yekunu ise 1.285.000 liradır.
İşletme maaşlar, ücretler, harcırahlar, tedavi, pahalılık zammı, nakliye, kantin, pansiyon ve muhtelif masraflar olmak üzere 1943 yılında 194.000 lira, 1944 yılında ise 186.000 lira sarf etmiştir.
İşletmede 1944 yılında C Plaserinde: konkasör,havai hattı, Cürek Sitesinde 2 tane 50 kws lik dizelli elektrik santralı, A Kafasında bir bager ve bir buldozer ilave edilmiştir.
İşletmenin ilk okulunda yatılı ve ücretsiz okutulup atölyede çalıştırılan civar köy çocuklarının ileride atölye işçisi ihtiyacını çok iyi karşılayacağına şüphe yoktur.Daha çabuk netice alma bakımında ilk okulu bitirmiş çocukların çıraklığa alınması daha doğru olur.
1938 de M.T.A tarafından yapılan aramalar sonucu C plaserindeki rezervin yarım milyon ton olduğu bununda Karabük fabrikalarınca 1-2 senede tüketilmesi düşünülmüştü.A kafasındaki 35 milyon ton rezervi Karabük’ün işlemesi için gerekli kükürt tesisi harbin çıkması nedeniyle bitirilememiş olduğundan C plaserinde yapılan ilave aramalar sonucu rezervin çoğalması nedeniyle harp yılları ve onu takip edecek senelerde ihtiyacın C plaserinden karşılanması mecburiyeti hasıl olmuştur
Cevher yatakları bugünkü duruma göre incelendiğinde Karabük’ün 100-120 bin ton olan ihtiyacını mevcut üretimlerle en az 20 sene temin edecek durumda olduğu görülür.
C plaserindeki inşaatlara 1943 yılında 557.000 lira,1944 yılında 830.000 lira ,A kafasındaki inşaatlara 1944 yılında 36.000 lira, Yeni site ( Cürek ) için yapılan harcamalar ise 1943 yılında 419.000 lira, 1944 yılında ise 355.000 lira olmuştur.
Sabit kıymetlerin 5.172.000 lirayı bulan bu müessesede bundan böyle ve bilhassa maliyetlerin pahalı ve malzemenin kıymetli bulunduğu şu zamanlarda inşaatın en gerekli olanların yapılması yerindedir.
1943 yılında A kafasından 13.000 ton,C plaserinden 78.000 ton, 1944 yılında ise A kafasından 62.000 ton, C plaserinden 28.000 ton cevher çıkarılmış olup, 1943 yılında Cürek’ten 39.000 ton, Divriği’den 57.000 ton, 1944 yılında Cürek’ten 62.000 ton, Divriği’den 45.000 ton sevk edilmiştir.
1944 yılında C plaserinden elle yapılan cevher istihsali kamyonla Divriği istasyonuna taşınmış, orada elle kırılarak vagonlara keza elle yükletilmiştir. A kafasında istihsal ise kısmen tazyikli hava çekiçleriyle açılan deliklerde lağım atılarak yapılmış ve cevher, küçük dekovil vagonlarına elle yüklenerek muhtelif varagelelerle dekovil yoluna indirilmiş, buradan dekoville Cüreğe taşınarak konkasörle kırılmış ve vagonlara elle yükletilmiştir. Devam eden tesislerin 1945 yılında tamamlanması halinde istihsalin işletme maliyeti 1944’e nazaran yarı yarıya düşecektir üretimin artacağı müessese lehinedir.1945 yılında cevher sevkiyatı Divriği istasyonu yerine yükleme ve depolama tesisleri tamamlanan Demirdağ istasyonundan yapılacaktır.
Ortalama işçi gündelikleri 1940 yılında 107 kr, 1941 yılında 123 kr, 1942 yılında 157 kr, 1943 yılında 194 kr, 1944 yılında 236 kuruştur.Buna parasız verilen 105.71 kuruşluk üç öğün yemek ve 600 gramlık ekmek de ilave edilirse 1944 yılı işçi gündeliği ortalama 341.71 kuruşa çıkmaktadır.
İşletme 1944 yılında en çok işletme malzemesi olarak dinamit, kazma kürek, balyoz tokmak çekiç, benzin ve mazot, gıda malzemesi olarak un, yağ, bulgur, patates ve et kullanmıştır.
İşletmenin yemekhanelerinde 1943 yılında 345.000 , 1944 yılında ise 295.000 işçi parasız yemek yemiştir.İşletme yatakhanelerinde 1944 yılında yatan işçi miktarı 207.000 kişidir.1943 yılında 4.700 kişi, 1944 yılında 3.600 kişi hastanede tedavi edilmiş olup Divriği kazası ve civar köyler halkının işletme mensuplarından farksız olarak hastaneden istifade ettikleri müşahede edilmiştir.Sıtmanın en çok tesirini gösterdiği Ağustos ve Eylül aylarında hastanede kinin ve kinin yerini tutan ilaçların eksikliği tespit edilmiştir.
İşletmenin Cürek sitesinde 5 sınıflı bir ilkokul mevcuttur. Öğrencilerin 29 u kız ve 58 i erkek olmak üzere yekûn 87 öğrencidir. Erkek öğrencilerin 15 i yatılıdır. Bunların her türlü ihtiyaçları işletmece karşılanmaktadır.
Divriği Demir Madenleri işletmesi 1944 yılı bilânçosunu ve eklerini, Eti Bank Umum Müdürlüğüne 28.2.1945 tarih ve 518 sayılı yazı ile göndermiş olup bilanço tetkikinde:
Sermayenin 21.11.1944 tarihinde 4.200.000 liraya çıkarılmış olup 2.500.000 liralık kısmı ödenmemiş sermaye olarak devretmiştir.
Eti Bank nezdinde ki ihtiyatlar olan 45.406 liranın, 1942 yılı safi karın % 10 nunu teşkil eden miktardır.
Sabit kıymetlerin 1.312.000 lirası Ankara Anonim Türk Sigorta şirketine sigortalıdır.
Patlayıcı maddeler resmi karşılığı olarak ayrılan 8.930 lira, 1938 ve 1939 yıllarında Müessesenin istihlak ettiği patlayıcı maddeler için Divriği belediyesince istenilen resme mukabil Yargıtay kararına intizaren ayrılmış bir karşılıktır.
Eti Bank nezdindeki hesapların bakiyeleri şöyledir:
550.000 lira Merkez A hesabı % 2 faizli
610.000 lira Merkez A.1 hesabı % 2 faizli
3.517.351 lira Merkez B hesabı % 7.5 faizli
87.577 lira Merkez S hesabı % 7.5 faizli olup, S hesabı işletmece sipariş edilen malzemeler için ödenen avanslar bakiyesidir. Ayrıca Eti Bank deruhte ettiği siparişler için kendi lehine bir komisyon tahakkuk ettirmektedir.
Tonu 20.37 liradan planlanan satış maliyeti 14.02 lira olarak tahakkuk etmiş ve 23.42 liraya satılması düşünülen cevher 14 liradan satılmakla tonda 2.11 kuruş zarar edilmiştir.
Yapılan tesisler sayesinde C plaserinden çıkarılacak cevherin bugünkü maliyeti 507.33 kuruş yerine 423.66 kuruşa mal edileceğini tahmin etmekteyiz.
YEŞİL DİVRİĞİ VE DAVAMIZ
Ankara Divriği’liler Cemiyeti tarafından 1959 yılında yayınlanan broşürde:
Divriği’nin il olması meselesi coğrafi, tarihi, iktisadi ve sosyal yönleriyle geniş bir şekilde ele alınmış ayrıca Divriği Madenleri Müessesesi hakkında detaylı bilgi verilmiştir.
Broşürde: Divriği Madenleri Müessesesi ile ilgili olarak Divriği çevresinde çok eski dönemlerden itibaren demir madeninin kullanıldığı, Evliya Çelebi Seyahatnamesinde de demir ocaklarından, hava körüklerinden, demir örslerinin büyüklüğünden bahsedilmektedir.
Divriği demir madenleri araştırma ve tespit işlerine 1937 yılında başlanıldığı 15.12.1938 tarih ve 2/10050 sayılı kararname ile Etibank umum müdürlüğüne, daha sonra 21.6.1955 tarih ve 6559 sayılı kanunla İşletmeler Vekaleti Demir ve Çelik İşletmeleri Umum Müdürlüğüne bağlanmıştır.
Divriği demir madenleri takriben 500 hektarlık bir sahaya yayılmış olup A, B kafaları, C plaseri ve D, D 1 kitlelerinde takriben 100 milyon tonun üzerinde cevher vardır. Evsaf ve tenör bakımından dünyanın en iyi cevherleri arasındadır.
Maden istihsali açık işletme şeklinde yapılmaktadır. Cevher yataklarının üzerinde bulunan topraklar, delme makineleri ile araziye delikler açılarak, dinamit doldurulup ateşlenir. Çıkan pasa, cevher sahası dışında ulunan dereye nakledilir. Pasa temizlendikten sonra, basamaklar halinde bulunan cevher, kazma, kürek, manila, büyük delme makineleri, exkavatörler, vagonetler, euclid kamyonları ve buldozerlerle istihsal edilir. İstihsal edilen cevher, konkasörlere sevk edilerek 1-7 cm. çapında kırılır. Toz kısmı ayrılmış cevher, A kafadan 3480 metre uzunluğundaki havai hat vasıtası ile, birer tonluk havai hat vagonları ile, Cürek istasyonuna, C plaserinden istihsal edilen cevher de 1500 metre uzunluğunda ve saatte 27 ton taşıma kapasiteli diğer bir havai hatla Demirdağ istasyonuna nakledilerek silolara boşaltılır. Silolarda toplanan cevher, vagonlarla Karabük’e sevk edilir
Divriği’den çıkarılan cevher, Karabük fabrikalarının ihtiyacını karşıladıktan başka, Almanya ve Çekoslavakya’ya ihraç edilmekte ayrıca yurt içinde Ankara, Adana çimento fabrikalarına, Garp linyitleri işletmesine, Mannesman boru fabrikalarına satış yapmaktadır.
Divriği istasyonundan Karabük’e ilk demir cevheri 20 ekim 1938 tarihinde sevk edilmiştir.
Yıllık istihsal 1948 yılına kadar ortalama yıllık 100-150 bin ton, 1954 yılına kadar 200-300 bin ton, 1958 yılına kadar ortalama yıllık 400-500 bin ton civarındadır. 1938-1958 yılları arası istihsal miktarı 4.815.000 tondur.
Çalışan işçi adedi 1958 yılına kadar ortalama yıllık 1000 kişi, memur ve müstahdem sayısı ise 100 kişi civarındadır.
Divriği madenleri müessesesi, Divriği’den kara yolu ile 20 km. mesafede dar ve dağlık bir arazi üzerine kurulmuştur. Birçok lojman ve sosyal tesisleri muhtevi bulunan bu modern site, hiçbir teknik zarurete ve makul sebebe istinat etmeksizin, Divriği’den uzaklara, dağlar arasına kurulmuş, şehrin inkişaf ve istikbaline indirilen ağır darbe ile sitede ikamet etmekte olan personelin hayat sahası daraltılmış, müessesenin serpilme ve inkişaf imkânları yok edilmiştir. Mazide işlenen bu büyük günahın mümessillerini ve onlara hakim olan sakim zihniyeti, müesseseyi ziyaret eden devlet büyüklerimizle vaziyete şahit olan herkes, tel’in etmiştir.
Divriği’yi ve bu arada müesseseyi ziyaret etmiş bulunan muhterem hemşerimiz T.B.M.M. Başkanı Refik Koraltan’ın müessesenin şeref defterine yazdıkları şu satırları, işlenen ağır hatanın mahiyetini vazıh bir şekilde ortaya koymaktadır;
“Yeraltı serveti güzel, faydalanmışız. Fakat ne yazık, fen adamları da çalışanlar da, iki dağ arasında çocuklarına ve burada yaşayacak insanlara gönül ferahlığı ile yaşayacak bir neticeyi düşünmemişiz.
Ben ilk görüşte bu intiba ile mütehassıs olarak ayrılıyorum. Bağrından servet fışkıran benim aziz hemşerilerim Divriği’liler de hazineler üstünde sıkıntı çeken muzdarip insanlar durumuna düşürülmüş. Şu anda tek dileğim, hatanın neresinden dönülürse kardır, diyerek burada kurulan mamureyi Divriği’ye nakletmek. İşte o zaman, servet kaynağından durmadan elde edilecek netice en az bir misline yükselir ve yükselmelidir de..
Gönlümün ızdırabını ifade eden bu sözlerim, sadece, şu küçücük mamureyi Divriği’den, viran ve harap hemşerilerimden esirgeyenlere karşıdır.”
T.B.M.Meclisi Reisi
Refik KORALTAN
İmza
Dahiliye Vekili Dr. Namık Gedik 1958 yılında Divriği’yi ziyaretleri esnasında, şehrimiz ve müessese hakkındaki intibalarını, müessesenin şeref defterine dercetmişler ve aşağıda görüleceği veçhile, demir cevherinin kıymetini ve ona sahip olan Divriği’nin parlak istikbalini tebarüz ettirmişlerdir:
“ Demir ve kömür XX inci asrın medeniyetini yapan iki mühim cevher; aziz vatanımız bunlardan başka birçok yeraltı servetlerine sahip. Çeşitli sebepler ve ihmallerle, uzun yıllar kovuklarda yaşamaya mahkûm edilmiş bulunan fedakâr ve vatanperver milletimizi, artık kendi topraklarından yapılan ve kendi dağlarından çıkarılan çimento ve demirle inşa edilmekte olan işyerlerinde ve yuvalarında barındırmak ve vatanı baştanbaşa yeniden inşa etmek hususundaki azim ve kararımız katidir. Bunda mutlaka Muaffak olacağız. Bu tesis, şimdilik yüz milyon tonu bulan bir rezervin üstüne kurulmuştur. Tevsii ve bu suretle istihsalinin pek yakın bir zamanda bir milyon tonun üstüne çıkarılması kabil olacaktır. Yakın bir istikbal de, mülkü teşkilatımızda memleketimizin her sahada mazhar olduğu büyük kalkınma ve inkişafa mütenazır olarak, vilayet haline getirileceği hususundaki hükümet kararımızı, muhterem Başvekilim Adnan Menderes adına, Divriği’lilere, bu seyahatim münasebetiyle iblağ etmiş bulunuyorum. Hükümetimizin bu kararı, B.M. Meclisimizin tasdik ve tasvibinden geçtikten sonra bu güzel ve memleketimiz için hayırlı tesisin vilayet merkezine doğru inkişafı, Divriği’nin sosyal ve ekonomik çehresini süratle değiştirecektir. Burada çalışan, mühendis, teknisyen ve işçilere daimi muvaffakiyetler dilerim. 15 Eylül 1958
Dr. Namık GEDİK
İmza
YAYLA DERGİSİ
Vehbi Cem Aşkun tarafından 1944 yılında Sivas’ta yayınlanan Yayla dergisi muhabiri Behram Altay’ın 15 Mayıs 1944 gezi intibaları:
Cevher Diyarında:
Bende önemli tesir bırakan Divriği demir madenleri işletmesine gitmek iştiyak ve arzusu kalbimi taşıracak kadar heyecan yaratıyor.
Çetinkaya’dan hareket eden tren süzüle süzüle Cürek istasyonuna doğru koşmaya başladı. Vadinin tam içindeyiz. Etrafımız kara kuru taş yığınları, haşin bir çehre ufuk görünmüyor. Kompartımandan işaretler başladı: İşte şu sağımızdaki vadi yok mu, işletme merkezi onun içinde, Cürek, işletmenin ihraç merkezidir. Bu istasyon günden güne ehemmiyet almakta ve merkezleşmektedir.
Cürek istasyonundan hareket eden otomobiller, yılankavi yolu beş, on dakika içinde kat eder. Dekovil sağınızda, Erzurum tren güzergâhı solunuzda kalır. Cevher dolu arabaları sırtına alan mini mini lokomotifin körpe sesi bizi selamlar gibi oldu. Artık hayat başlamıştı. Yolun üzerinde otomobil tamir hanesiyle karşılaşırsınız. Dinç ve çalışkan elemanların faaliyetine hayran kalırsınız. Tamir hanenin karşısında yeni yapılacak jandarma karakolunun temel atma merasiminde bizde bulunduk.
Biraz ilerleyince işletmenin atölyelerini ve garajı görürsünüz. Atölyelerin üst tarafında malzeme ambarları göze çarpar. Marangoz Rıza size izahat verir, Rıza sanatın tekniğinden bahsettiği gibi, felsefeden de söz açar işletmenin filozofu dur. Yolu takiben sol tarafınızda zaruri ihtiyaçlarınız için kooperatif binası, idare kısmının faaliyet merkezinde Müdüriyet, mühendislik, muhasebe bu zarif binanın içindedir. Biraz ilerisinde üç dershanelik okul binası, öğretmen evi vardır.
Alanın üstünde misafir pansiyonu ve gazino çok muntazam yapılmıştır. Gazinoya giriyoruz ilk defa idare amiri Bay Kadri’nin sevimli ve insan çehresiyle karşılaşırsınız. Bay Kadri muaşeretin bütün inceliklerine vakıftır. Teşrifat kaidelerini birer birer gözlerinizin önünde canlandırır. Gazino aynı zamanda bir misafir kabul salonu görevini de görür. Müessesenin sevimli bir siması olan yüksek mühendis Bay Şeref olgun, daima gülen bir çehresi, iyi konuşur, iyi düşünür, tevazunun en bariz vasıflarını onda bulursunuz. Müüessese müdürü Necid Erkin zeki, olgun, mütevazi bir şahsiyettir. Yavaş fakat çok iyi konuşur. Müdürün sayın eşi, bütün bayanlara örnek olacak seciyededir.
Büfe ihtiyaca cevap verecek bir vaziyettedir. İşletmenin elemanları burada yemek yerler.
Pansiyon kısmı konforludur. Birinci sınıf otellerde bulamadığınız hayatı burada bulursunuz. Müdür, mühendis ve eleman evlerinin bahçeleri ihtimamla hazırlanmış olup zarafet ve incelik zevkinizi artırır. Müdür evinin içinde her şey yerli yerindedir, kütüphanesi ve mesai odası ile medeni bir insanın ihtiyacını karşılayacak durumdadır, loş bir salonun intizam ve ahenkle bezenmiş çerçevesi içindesiniz. Temiz bir zevkin eseri olan şömine, kalbinizde inşirah uyandırır.
İşletmenin ilkokulundan civar köy çocuklarlıda istifade etmektedir. Yemek ve giyim bakımından kendilerine büyük yardımlar yapılmaktadır.
İşletmenin spor sahası ve yüzme havuzu çok iyi tanzim edilmiş olup beden terbiyesi öğretmeni Gazi Terbiye Enstitüsü spor şubesi mezunudur. Sahada voleybol, basketbol, futbol teşkilatı mevcuttur.
İşletmenin hastanesi muhteşem bir bina olup hemen hemen bütün ihtiyaca cevap verecek durumdadır. Hastaneden sola doğru süzülürseniz vadinin eteklerinde konforlu işçi evleri ile karşılaşırsınız.
Bu kısmı gördükten sonra, otomobille yeni yapılan yolu takiben A kafasına çıkalım. Burası başka alem, başka diyardır. Yalçın kayanın tam zirvesindesiniz. Karşınıza işçi sarayı çıkar. Bu saray her ihtiyaca cevap verecek bir vaziyettedir. İşletmenin hayat damarı burasıdır.
İşletme hakkında sayın müdür kısa fakat etraflı malumat lütfettiler. Bu malumatı aynen yazıyorum:
1944 yılında Divriği ve Cürek’ten 610 bin ton istihsal edilmiş,484 bin ton kamyonla 102 bin ton varagelle, 58 bin ton dekoville taşınmış, 539 bin ton kırma yapılmış, 508 bin ton sevk edilmiştir.
Divriği Demir Madenleri İşletmesi 1938 tarihinde M.T.A. Enstitüsünce gönderilen Maden mütehassıslarından Mösyö Kovenko tarafından keşfedilerek meydana çıkarılmış ve İktisat Vekaletince işletilmesine müsaade edilmiştir.19 Mayıs 1938 tarihinde de Karabük Demir ve Çelik fabrikalarına ilk sevkıyat yapılmıştır. Demir cevheri A,B,C,D kafalarından çıkarılmaktadır. Bu kafalardan yalnız A kafasında makine ile çıkarılmakta ve varagele şoseye oradan da Cürek istasyonuna dekovil yolu üzerinden motorlu cer vasıtasıyla nakledilmektedir.
C kafası cevher nakliyatı şimdilik kamyonlara Divrik istasyonuna yapılmaktadır.Hali tesiste bulunan havayı hattının ikmalinde kamyon nakliyatı durdurulup mezkur tesisatla yeni istasyona nakliyat yapılacaktır.
Bu kafalardan en zengini A kafasıdır. Ocakların faaliyeti mevsim itibariyle değişir. Yazın daha fazla kışın bilakis azalır. Günlük faaliyet azami 1000 tondur. Madende çalışan amele ve işçi adedi 800, tesisatta çalışanlarla birlikte 1200 kişiden ibarettir. Bunların iaşe ve ibateleri işletme tarafından temin edilmekte ve azami 250 kuruş yevmiye verilmektedir. Bu suretle memleketimizin bütün ihtiyacını karşılayacak kadar demir cevheri elde edilmektedir. Sevk ettiğimiz demir cevheri % 60.69 nispetinde demiri ihtiva etmektedir.
Cumhuriyet devrinde bu gibi yeniden keşfedilmiş bütün madenlerimiz, yurdumuzun sanayi ihtiyaçlarını yüzlerce sene temin edecek kadar bol olduğunu müjdelerim.
EUROPA NOSTRA
Avrupa Birliği tarafından İngilizce olarak yayınlanan kültürel mirasların anlatıldığı Europa Nostra adlı derginin 2006 yılı sayısında Cürek yerleşkesi modern endüstri mirasının değerli bir demir madeni merkezi olarak tanıtılmaktadır.
Dergi Cürek yerleşkesi ve Cibali sigara fabrikasının yanı sıra; İngiltere, İspanya, İtalya, Macaristan ve Almanya’dan önemli birçok mimari, tarihi ve kültürel eserlerinin tanıtım ve korunmasını geniş olarak anlatmaktadır.
ETİBANK MECMUASI 1935-1945
DİVRİĞİ DEMİR MADENLERİ İŞLETMESİ
Etibank’a bağlı müesseselerin tanıtıldığı 1945 tarihli 62 sayfalık derginin 37-44 sayfalar arasındaki Divriği Madenleri ile bölüm özetleri şöyledir:
Müessese Müdürü Hikmet Sözen’in verdiği bilgilere göre 1938 yılında 300.000 lira sermaye ile kurulan Divriği Demir madenleri işletmesi ilk iş olarak Cürek-Divriği şosesini geçilecek hale koymuş, maden sahasını 20 km.lik yeni yollarla şoseye bağlamış ve haziran 1938 de demir cevherini Cürek ve Divriği İstasyonlarına kamyonla taşımaya muvaffak olmuştur. 1945 yılında ocak dışından alınan cevherin taşıma işleri varagel,dekovil ve havai hatlarla yeni yapılan Demirdağ İstasyonundaki silolara, oradan da doğrudan demiryolu vagonları ile Karabük Fabrikalarına sevk edilmektedir.
Cevher tesislerinin yanı sıra Cürek yerleşiminde modern tesisler yapılmıştır.
Divriği Demir Madenlerinde ortalama 1000 civarında işçi çalışmaktadır.İşçilere ödenen ücretten başka, parasız olarak ekmek,yemek,elbise,kundura verilmekte bunlar için 1944 yılında harcanan miktar 338.000 lira dır.
Demir Cevheri istihsali senelere göre şöyledir:
- yılında 76.500 ton
- “ 231.000 “
- “ 130.337 “
- “ 60.700 “
- “ 19.000 “
- “ 91.750 “
- “ 90.400 “
- “ 125.700 “ olarak gerçekleşmiştir.
İkinci Dünya harbi esnasında Karabük Demir ve Çelik Fabrikalarını durmaktan kurtaran Etibank Divriği Madenleri olmuştur.
DİVRİĞİ MADENLERİNDE BİRKAÇ GÜN
Etibank Mecmuası 1935-1945 – Üçyıldız anlatıyor:
Tren seferleri muntazam yapıldığında Cürek’e akşamüstü varılabilir.Fakat ben Çetinkaya istasyonunun 25 metrekarelik daracık büfesinde,tam 123 kişi ile beraber 6 saatten fazla ayakta bekledikten sonra Erzurum trenine binebildim.Cürek’te indiğimde saat yirmi ikiyi çoktan geçmişti.Çetinkaya’da şiddetli bir ayaz ve kar vardı Cürek’te ise çok daha sakin ve üşütmeyen bir hava vardı.Sıkıntılı yolculuktan sonra böyle bir yerde her tarafı pırıl pırıl bir oda ile, hazır sıcak bir banyoya kavuşmanın nimetini anlarsınız.
Etibank’ın diğer bütün işletmelerinde olduğu gibi burada da yaşayanların her türlü ihtiyacını karşılayacak imkanları temin etmiş bulunuyor.İdarenin gazinosu, akşamları bütün memurların aileleri ile birlikte toplandıkları, içinin eşyası kadar temiz ve mükemmel bir muhite maliktir.Altta geniş bir oyun ve mütalaa salonu ile yemek salonu ve küçük aperatif barı, üstte de misafirhanesi ile gene bir yemek salonunu ihtiva etmektedir.
Misafirhanenin odasının penceresinden işletmenin atölyeleri.idare binasını, enerji santralini,ilk okul binasını ve diğer binaları görebilirsiniz.
İlk okulda 25 yatılı talebe vardır.Bunlar civar köyler halkındadır ve her şeyleri idare tarafından parasız olarak temin edilir.Bina 110 mevcutlu ve 5 sınıfa göre çifte tedrisat usulü takip ediliyor.Bir baş öğretmen üç öğretmen vardır.Binanın büyük dershanesi aynı zamanda sinema salonu olarak kullanılıyor.
Hastane 20 yataklıdır.Dahiliye ve hariciye uzmanı iki doktor sadece işletmenin değil bütün civarın sağlığıyla meşguldürler.Bu hastane bilhassa sıtma savaşında büyük hizmetler görmüştür.Hastanenin noksan olan tek şeyi röntgendir.Ayrıca diş tabibi, ebelik yapan baş hemşire işletmenin olduğu kadar Divriği halkının da ihtiyaçlarına cevap vermekteler.
İşletmede müdürden başka, Amerika da Maden Mühendisliği tahsil etmiş olan Kıraç Eray, Necdet Uran ve Makine Mühendisi Fuat uzel, muhasebeci Derviş Suyunç, İdare Müdürü Kadri Gence ve 20 kadar memurla lüzumu kadar fen memuru,ustabaşılar, sürveyanlar ve mevsimine göre de 1000 kadar amele çalışır.
İşletilmekte olan maden kafalarının sayısı 2 dir. Bunlardan Cürek’e yakın olanına A kafası, Divriği’ye iki km. mesafede olanına da C kafası denir.A kafasından çıkarılan cevherler varagel ile aşağıya, dekovil hattının bulunduğu yere indirilmekte ve oradan Cürek İstasyonuna naklolunmaktadır.İstasyonda konkresörde kırılan ve küçük parçalar haline getirilen cevherleri bir vagona 2,5 dakikada dolduracak tesisat vardır.C kafasındaki cevherler de 2 km. uzunluğundaki bir havai hatla Demirdağ İstasyonundaki silolara nakledilmektedir.Her iki istasyondaki cevherler demiryolu idaresi tarafından ton km.ye 1 kuruş ücretle 900 km. ötedeki Karabük’e taşınıyor.
Müessese her iki kafada çalışan işçiler için lüzumlu bütün tesisleri kurmuştur.Dershaneler,yatakhaneler,yemekhaneler,ders salonları ve okuma yazma öğreten öğretmenleri vardır.
Bütün Karadeniz Havzasından ziraata elverişli olmayan her mıntıkadan Divriği Madenleri müessesesine çalışmaya gelirler.
Divriği Madenleri , Karabük Fabrikalarını işe yaramaz hale gelmekten kurtardığı kadar, muhtelif mıntıkaların halkını da sefaletten kurtarmak husussuda büyük faydalar sağlamıştır.Yalnız gönül isterdi ki bu demir cevherinin yakınında bir de kömür madeni bulunsun.